Doğru yol el altında ancak insanlık onu uzakta aradı
''Astral Seyahat'' nedir ve insanlık neden onu büyük bir mesele haline getiriyor? Evet, bu oldukça basit. Onun bilinçli olarak nasıl yapıldığını öğrenmeniz çok önemlidir çünkü bunu çoğunluğunuz geceleri bilmeden yapar. Her gece siz uyurken bireylerin çoğunluğu bilinçsiz olarak kendi gerçek fiziksel bedenlerini terk edip uzak yerlere doğru gece boyunca seyahat eder. İnsanların çoğu bunun oldukça doğal bir süreç olduğunun dinsel inançları ya da başka şeyler yüzünden farkında değildir. Hemen kalkar ve gece seyahatlerimize bağlı olarak bunun sadece bir rüya ya da kabus olduğunu düşünürüz.
Önceden insanların çoğunun bunu yaptığına değinmiştim. Bunun anlamı bunu yapamayan birçok insan olduğu gibi kendi kendilerine yapanlar da vardır. Bu onların, dünyanın en çok ortak rahatsızlığı olan ''kabızlık'' yüzünden acı çektiklerindendir. Yetersiz beslenme yüzünden tıkanan sisteminiz astral bedenin de kilitlenip fiziksel bedenin içinde ''sıkışması'' na sebep olur ve bu yüzden geceleri serbest kalamaz. Siz ne yiyorsanız osunuz. Bu kanıtlanmış bir tıbbi gerçektir ve kesinlikle bir kurgu değildir! Bu ortak rahatsızlığın üstesinden gelmek için "Diet & Perhiz" i okuyun. Obezite de kabızlık kadar kötüdür, hatta daha kötüsüdür.
Fiziksel bedeniniz gerçek siz değil sadece bu gezegen üzerindeki gerçek sizin varlığınıza olanak tanımak için kullanılan bir kabuktur. Buraya aşağıya dersleri öğrenmek için geldiniz. Astral seyahatin ''bilinçli'' olarak nasıl yapıldığını çalışırsanız gerçek dünyayı görebileceksiniz ve gerçek hayatta şeyler kesinlikle fizikselde göründüğü gibi değildir. Hayatın birçok gerçek görünüşü, siz fizikselin ''dışına'' çıkana kadar anlaşılıp algılanamaz.
Astral katta olduğunuzda ne kadar eski ya da hangi dilde yazılmış olsun her dili anlayabilirsiniz. Bu gezegen üzerindeki her binayı ziyaret edip her şeyi, hiç engel tanımayan kilitleri, kapıları ya da duvarları görebilirsiniz ancak bunu aklınızdan geçirmeden önce diğerlerini anadan doğma halleriyle, oldukları gibi görmenin ne kadar harika olacağını düşünün! Yalnızca saf niyetli olanlar her şeyi görebilirler ama yersiz merak ve çeşitli dürtülere sahip olanlar bunu yapamaz. Bu evrensel bir kanundur. Bu küçük gezegenin üzerindeyken fiziksel kanunları kırmak mümkün olabilir ama kim olursanız olun evrensel kanunları kıramazsınız!
Dr Rampa birçok kitabının içinde bunu başarabilmek için nasıl başlamanız gerektiğini açıklıyor. Astral seyahat nefes almak kadar doğaldır. Ayrıca o ''OBE'' yani vücut dışı deneyim olarak ta bilinir ve başka saçma isimlere de sahiptir ama ''astral seyahat'' en doğru terimdir. Dr. Rampa ''Otuz derste ruhsal güçleri geliştirme teknikleri'' isimli kitabında bilinçli astral seyahati başarmak için gereken adımları ve bütün süreci detaylarıyla açıklıyor. ''The Thirteenth Candle'' isimli diğer kitabının onbirinci bölümünün 149. sayfası da bilinçli astral seyahatin bütün sürecini detaylarıyla kapsıyor. Bunu başarmak için anahtar, kendinin gerçekten bedenini terk ediyor olduğunu ve iki bedeni bağlayan gümüş kordonu gördüğünü ''görselleştirmek'' tir.
Bunu görselleştirerek yapmalısınız ve görselleştirmek imgelemek değildir. İmgeleme yalnızca düşsel temeller üzerine kurulmuş bir şey olabilir. İmgeleme örneğin otuz katlı bir binanın üzerine zıplamaya olanak tanıyacaktır. Hayalgücünüzle sizin bunu yapmanız mümkün olabilir tabi bunun sonrasında da Superman gibi bir şey olurdunuz değil mi? Ama otuz katlı bir binanın üzerine böylesi bir sıçrama fiziksel doğa kanunlarının ötesindedir bu yüzden de bu yalnızca imgelemedir ve birçok insan tamamen imkansız şeyleri hayal ederek zaman harcarlar. Aksine görselleştirme tamamen mümkün olan bir şeydir çünkü o bunu normal fiziksel kanunları bütünüyle koruyarak yapar. Bu kanunlar evrensel kanunlardır.
Peki astral seyahatte mi olduğunuzu yoksa sadece rüya mı gördüğünüzü nasıl bileceksiniz? Bu basit. Gümüş kordonun ''HER ZAMAN'' görünür, renklerin en ''KARANLIK'' odalarda bile sanki odanın içine gün ışığı giriyormuş gibi daha ''CANLI'' olduğunu hatırlayın ve aslında ''GERÇEK'' astral dünyada olduğunuzda fizikselde algılayabildiğinizden daha fazla renk görecek ve son olarak da kendi fiziksel bedeninizi görebileceksiniz. Aslında kendi fiziksel bedeninizi görmek bir şok etkisi yaratabilir ve bu astral bedeninizi doğruca fiziksel bedeninize geri gönderebilir. Eğer bu olursa uyuyun ve başka bir gece deneyin. Astral seviyedeyken ''HİÇ BİR ŞEY'' in size zarar veremeyeceğini hatırlayın. Gümüş kordon ''KOPAMAZ'' bunu yalnız ölümün kendisi yapabilir ve astral seyahat yapıyorken ''HÜKMEDİLEMEZSİNİZ''. Tek endişeniz korkunun kendisi olsun. Gerçekte korku nedir? Bu basitçe bir anlayış eksikliğidir ve korkmadıkça bunu anlarsınız, değil mi?
Astral seyahat nefes almak kadar doğaldır ve her canlının doğuştan kazandığı bir parçasıdır. Bu bir hayvan, bir bitki, bir balık, bir insan ve hatta bir kuş da olsa fark etmez. Her canlı yaratık astral seyahat eder. Bunu bilinçli olarak ne kadar hızlı yapabiliyorsunuz? Evet, bu size bağlıdır ve yalnızca size. Eğitilmemiş insanların çoğunluğu kesinlikle çok can sıkıcı olarak süreç esnasında uyuyakalırlar. Seyahatlerinizi hatırlamak için bedeni uykuya dalmadan önce terk etmelisiniz!
Açık fikirli olmalı ve daha ileriye gitmek için çabalamak anlamsızmışçasına bunu yapabiliyor olduğunuza inanmalısınız. Eğer yapabileceğinize ve ''görselleştirebileceğinize'' inanıyorsanız o zaman ''başarırsınız''. Tuhaf yöntemlerle ya da garip isimli adetler kullanarak astral seyahati anlatmaya çalışan, bazı durumlarda ''bunu ya da şunu'', Tanrıyı ya da varlığı çağırmanız gerektiğini söyleyen ve size ''güç'' vereceğini ''iddia'' eden sayısız başka web siteleri var.
Bu web sitelerinden her ne pahasına olursa olsun sakınmanız gerekir. Onlar tam bir saçmalıkla konuşarak metafiziğe kötü bir isim veriyor ve sizi yanlış yönlendirebilirler. Ne yazık ki batılı bakış açısından metafizik, inanılmazı yüceltmediği sürece anlaşılabilecek bir şey gibi gözükmüyor. Pek çokları kendilerinde bu güce sahip olmalarına karşın bunu kabul edemiyorlar ve onun böyle tasvir edilmesi, bu yanlış abartmalar hiç gerekli değil ve HİÇ BİR ZAMAN DA OLMAYACAK!.
Yukarıdaki resim Astral beden fiziksel bedenden ayrılırken, gümüş kordonla birbirlerine bağlı olan iki bedeni gösteriyor..
Bazı insanlar, astral seyahat yapıyor ya da ''vücut dışı bir deneyim'' yaşıyorken kendilerini sonunda parlak bir ışık olan bir tünel boyunca ilerlerken bulduklarına değindiler. Bu, yuvaya dönüşün yani gerçek astral dünyaya geri döndüğünüzün harika bir haberidir. Eğer bunu yapmak için bir şansınız olursa astral yuvada zaman geçirmeniz güçlü bir şekilde tavsiye edilir. Gördüğünüz ve yaptığınız her şeyi hatırlayın sonra Dünya ile işiniz bittiğinde hiçbir gecikme olmadan yuvanın yolunu ''BİLECEKSİNİZ''. Astral düzeyde yalnızca ışık hızından çok daha fazla hızlı olan düşünce yoluyla hareket edip iletişiminizi telepati yoluyla yaparsınız.
Astral Seyahat Duası.
''Filanca bir gün'' de astral dünyayı ziyaret edecek ve yaptıklarımın ve gördüklerimin tamamen farkında olacağım. Bütün bunları hatırlamalı ve bedenime geri döndüğümde olanları tamamen anımsamalıyım. Bunu mutlaka başarmalıyım.
''Filanca bir gün'' bir tarih olmalı. Üç ya da altı ay olabilir. Buna siz karar verin. Dua uyumadan hemen önce ve üç kere tekrar edilmeli. Çıplak ayak, ayak parmakları ve topukları birbirlerine deyecek şekilde oturun sonra ellerinizi, parmaklarınız diğer ele kenetlenecek şekilde birleştirin. Ellerinizin ve ayaklarınızın formu bir çeşit daire biçiminde olsun. Sonra bilinçaltınızı ismiyle çağırın ve fısıldamadan ya da bağırmadan normal sesinizle duayı söyleyip üç kere tekrar edin. Sonra bir gün kendinizi bilinçli olarak astral seyahat yaparken bulacaksınız ve fizikselinize geri döndüğünüzde her şeyi hatırlayacaksınız.
Astral seyahatte gizli bir şey yoktur. Sadece inanç ve bunu tamamen farkındayken yapacağınızda pekiştirilmiş bilgi ister. Ve buna başlamanın en iyi yolu bedeninizin dışında olduğunuzu imgelemek değil, bedeninizin dışında ''olduğunuzu'' görselleştirmektir. ''imgeleme'' kelimesi yanlış anlaşılmıştır. Onun yerine ''görselleştirmek'' demek daha uygun olacaktır. Böylece kendinizi fiziksel bedeninizi terk ederken azar azar hareket ettiğinizi ve dinlenen fiziksel bedeninizin üzerinde yüzdüğünüzü görselleştirin. Gerçekte bunu yaparken kendini görselleştirmek bunu yapıyor olduğunuzun düşüncesinin güçlü bir formudur. Ve er ya da geç bunu yapacaksınız. En büyük şaşkınlıkla yumuşak bir şeyin üzerinden aşağıya beyazımsı yeşil ya da her ne renk ise et bedene bakarak yüzdüğünüzü fark edeceksiniz. O muhtemelen ağzı açık kalmış ya da horluyor olacak çünkü fizikselin dışındayken bedeninizin uyuyor olmasının hiç de bir önemi yoktur. Çünkü beden uyanıkken dışarı çıktığınızda bütün tecrübeyi hatırlarsınız.
Bir çok başarısızlık bilinmeyenden korkulduğu, aşırı yorgunluk ve sabırsızca ardı ardına bir çok kere denendiğinden kaynaklanır. Amerikalılar, kültürleri kahve yaparken bile sanki kettle'ın su kaynatmasını beklemek zorundaymış gibi her şeyin hiç olmadığı kadar çabucak olmasını talep ettiğinden en kötüsüdür. Hayattaki her şey öğrenmek gibi zaman alır ve beklemeyi ve bir sürü sabrı gerektirir. ''Yüzde onun Ötesi'', sayfa 38 i okuyun.
Bugünün telaşlı yaşam tarzı nedeniyle birçokları sizinde astral seyahat yapıyorken yaşayacağınız gibi kendilerini yatağın üzerinde yüzerken görselleştiremezler. Bu televizyon ve filmler gibi hayatlarında çok fazla görsel girdi olduğundandır böylece yetenekleri fazlaca azalmış olur. Bundan dolayı bu öneri bu küçük problemin üstesinden gelmenize yardımcı olabilir.
Sizi normalde yatağınızda uyuduğunuz haliyle fotoğraflayacak bir partner ya da arkadaş bulun. Bu sizin normal halde uyuduğunuz şekliyle olmalıdır. Çıplak ya da pijamalarla. Ama yatağın üzerinden bir resim çektirmelisiniz. Bunu yatağa bir sandalye koyarak deneyebilirsiniz. Böylece sizin yukarıdan çekilmiş bir görüntünüz olmuş olur çünkü bu astraldeyken göreceğinizin aynısıdır. Ortam ışıklandırması için perdeleri açın ve gerekli olmadıkça flaş kullanmayın. Her gece uyumadan önce resme bakarak biraz zaman geçirin. Zihninizde bu fotoğraf görselini tutmaya çalışın ve kısa bir zaman içinde kendinizi yatağınızın üzerinde yüzüyorken ve yukarıdan aşağıdaki fiziksel bedeninize bakıyor halde bulacaksınız. Sonra da eğlence başlıyor.
Biraz sallanan hislere kapılsanız da bunu yaparken hiç panik yapmamanız gerektiğini unutmayın çünkü İNCİTİLEMEZSİNİZ ve bir kez çıktınız mı HER ZAMAN fiziksele geri dönebilirsiniz. Nihayet fizikselin dışına çıktığınızda bir süre rahatlayın. Sadece durun, panik ya da zafer hissetmenize gerek yok sadece huzurla birkaç dakika rahatlayın. Sonra, bu şokun karşısında durabileceğinizi düşünüyorsanız ve bu sizin ne tarz bir bedene sahip olduğunuza da bağlıdır, aşağıdaki az önce terk ettiğiniz şeye bakın. Ne kadar da oransız, yamuk yumuk, kaba ve karmakarışık gözüküyor. Peki bir süre için ondan kurtulduğunuza sevindiniz mi?.
Bazı insanlar rüya görürler. Sıklıkla rüyalar gerçekte ne olduğunun akla yatkın hale getirilmiş şeklidir. Kişi buna başlamak ya da sadece astral seyahatin mümkün olduğuna inanmadığından bir şüpheci olabilir ve çözüm olarak da zor bir problemle karşılaşan şüphecinin bilinçaltı reel hayatta olabilecek her şeyden gerçekte daha yabancı olan fantastik bir görüntü ya da rüya üretir. Öyleyse rüyalar ya astral deneyimin akla yatkın hale getirilmiş hali ya da ruhu veya astral formu çok çok uzaklarda - öyle uzakta ki uyuyan formun zihinsel süreçler üzerine hiçbir kontrolü olamıyor - olan vücudun akılsızca dolanan düşünceleridir.
Son bitiş notu olarak: Bu kesinlikle gereklidir ki, bir kişi bilinçli olarak astral seyahat yapmadan ve bunu tamamen kontrol altında almadan önce olabilecek bütün arzulardan ve bedensel isteklerden kurtulmak zorundadır. Bütün arzular ve bedensel istekler herkeste başarıya engel olacaktır çünkü ruhsal yol dünyevi-bedensel değildir. Bu, aşk içinde olan ve cinsel birleşmede bulunan çiftler için geçerli değildir çünkü saf cinsellikle birlikte gerçek aşk birini yalnızca kuvvetlendirir ve yükseltir oysaki bedensel istekleri doyurmak bizi kendimizi yükseltmekten alıkoyar.